İLİN GENEL DURUMU
GENEL BİLGİLER
Niğde ili ülkemizin İç Anadolu Bölgesinin Güneydoğusundadır. Rakımı 1.229 m. Olan Niğde’nin nüfusu 346.667 dir. Aksaray, Nevşehir, Mersin, Adana, Kayseri ve Konya illerine komşu olan Niğde, güneyde Bolkar dağları ile İçel ilinden, güneydoğu ve doğudan Aladağlar’ın oluşturduğu doğal sınırlar ile de Adana ilinden ayrılır. Çamardı ve Ulukışla ilçeleri Akdeniz bölgesinde kalmaktadır. Termal kaynakları, ören yerleri, doğal güzellikleri, dağ ve kış turizmi olanakları ve zengin ve tarihi doku, bu güzel kenti turizm merkezi yapabilecek önekli unsurlardır.
Halkın esas geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Niğde Merkez Organize Sanayi, Bor Deri Organize Sanayi ve Birko Koyunlu A.Ş. halı fabrikası ve diğer sanayi kolları Niğde halkı için önemli istihdam alanlarıdır.
Elma ağacı sayısında Niğde ili ülke sıralamasında ilk sırada yer alır. Ülke genelinde patates üretiminin % 25’lik bölümü ilimizde üretilmektedir. Geleneksel el sanatları bakımından Niğde önemli bir ildir. Niğde ilinde üretilen halılar dünyanın birçok ülkesinde müşteri bulmaktadır. Başkent Ankara’ya yakınlığı, Kapadokya bölgesinde olması, tarihi değerleri ve doğal güzellikleri bu güzel Anadolu kentini ayrıcalıklı kılmaktadır. Ecemiş Suyu, Ulu Irmak önemli akarsulardır.
Niğde ilinin Merkez ilçe, Altunhisar, Bor, Çamardı, Çiftlik ve Ulukışla olmak üzere 6 ilçesi mevcuttur. Bor ilçesindeki organize deri sanayi, Çamardı ilçesindeki dağ evi ve Ulukışla ilçesindeki termal kaplıca turizmi Niğde ilinin ekonomik ve sosyal gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır.
İLİN ADININ HİKAYESİ:
Niğde’nin antik adı “NAHİTA” dır. Bahçeli buluntuları ve Çamardı-Kestel’de ortaya çıkarılan kalay madeni, Niğde tarihinin M.Ö 5000 yılına kadar uzandığını gösterir. Hitit ve Asur yazıtlarından M.Ö 1800’den itibaren, bölgede 1000 yıl süreyle Hititlerin yaşadığı anlaşılmaktadır. M.Ö 710’da Asurluların Hitit egemenliğine son vermesiyle bölge Friglere geçmiştir. M.Ö 17 yılında Romalıların bölgeye gelişine kadar, Medler, Persler, İskender’in Helenistik Kapadokya Krallığı ve Bergama Krallığı yörede yaşamıştır. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Niğde, Bizans (Doğu Roma) toprakları içinde kalmıştır.
Türklerin (1071) Anadolu’ya gelişi ile başlayan Selçuklu Devleti egemenliği 1308 yılına kadar sürmüştür. 1470 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğunun kesin hakimiyetine giren bölge Cumhuriyet dönemine kadar gelmiştir.
İLİN TARİHİ
Roma İmparatorluğu Zamanı M.Ö. 30 - MS. 395 yıllarını kapsayan Roma devrinde Niğde bölgesi tarihinin en önemli konumlarından birini yaşamıştır. Bu dönemde Tyana(Kemerhisar Kasabası) çevresinde yoğun bir yapılaşma görülür. Saraylar, mabedler, su kemerleri ve yerleşim birimleriyle oldukça büyük bir kent konumuna getirilmiştir.
M.S. 395 yılında ise Anadolu Bizans hükümdarlığı altına girmiştir. Özellikle Kapadokya ve Ihlara Bölgesi bu dönemi yansıtır. Niğde bölgesi Bizans hükümdarlığında iken Sasani, Pers ve Arabların istilalarına uğramıştır. Tyana kenti 931 yılındaki Arap İstilası sonucu büyük ölçüde yıkılmıştır. Bu dönemin en güzel ve görkemli eserlerinden birisi Gümüşler Kasabası yakınındaki Gümüşler Örenyeri ve Manastırıdır.
Tarihin İlk İzleri
Niğde'nin tarihi ile ilk buluntular, neolitik döneme(M.Ö. 7250-5500) rastlar. Bunlar Bor Bahçeli Kasabası Roma Havuzu yakınındaki Köşk Höyük'ten ve Bor Pınarbaşı Höyüğünden çıkartılan eserlerdir. Anadolu'da Hitit dönemi olarak isimlendirilen M.Ö. 2000-7000 yıllarına ait eserler ise Kömürcü Köyü Göllüdağ Örenyeri'nden çıkartılmıştır. Helenistik dönemde ise (M.Ö.330-30) Niğde bölgesi Büyük İskender'in komutanlarından Eumenes'in kurduğu Bergama Krallığı'na dahil olmuştur. Tepe Bağları ve Ulukışla Porsuk Höyük kazılarından bu döneme ait eserler çıkartılmıştır.
Türklerin Egemenliği :
1166 ve onu takip eden yıllarda Niğde Yöresi Türklerin eline geçmiştir. Özellikle Anadolu Selçuklular'dan I.Alaeddin Keykubat zamanında parlak bir dönem daha yaşanmıştır. Dönemin valisi Zeyneddin Beşare'nin yaptırdığı Alaedin Camii (1223) ve daha sonra yaptırılan Hüdavent Hatun Turbesi (1312) dönemin günümüze
bıraktığı miraslardandır.
Anadolu Selçukluları Kösedağ Savaşında (1243) Moğollara yenilence bölge Moğolların uç beyliği olan İlhanlıların idaresine geçmiştir. 1357 yılında ise Karamanoğulları bölgenin yeni sahibi olmuşlar ve Akmedrese’yi yapmışlardır. (1409). 1471 yılında ise Fatih Sultan Mehmet Karamanoğullarını yenilgiye uğratarak Niğde'yi ve diğer bölgeleri almıştır. Osmanlı döneminde Niğde eski önemini büyük ölçüde yitirmiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla 1923 yılında il statüsüne kavuşmuştur.
Hüdavent Hatun Türbesi
Cumhuriyet Dönemi
Osmanlı’nın çöküş dönemi ile başlayan ve çok uzun zamandır süregelen kargaşa ve belirsizlik, Milli Mücadele ile başlayan, Cumhuriyetle devam eden yeni dönemde son buldu.
Cumhuriyetle başlayan istikrar, bütün Türkiye’de olduğu gibi, Niğde’de de bayındırlık, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel alanlarda büyük gelişmeleri beraberinde getirdi. Büyük bir kasaba görüntüsünde olan Niğde Merkezi Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yapılan değerli çalışmalarla çehresini değiştirmeye başladı. Atatürk ve O’nun kurduğu Cumhuriyeti gönülden benimseyen, her zaman ona desteğini devam ettiren İllerin başında Niğde gelmektedir.
Cumhuriyetin ilan edildiği gün bu mutlu günü top atışlarıyla kutlayan ilk şehir Niğde’dir.
İlin Coğrafi Durumu :
Niğde İli coğrafi konum itibariyle güneyde 37 derece 10 dakika N ve kuzeyde 38 derece 58 dakika N paralelleri ile Batıda 33 derece 10 dakika E ve doğuda 35 derece 25 dakika E meridyenleri arasında bulunmaktadır.
İlin Topografyası ve Jeomorfolojik Durumu:
İlin kuzey ve doğusu oldukça engebeli, orta, güney ve batısı ise, düz denecek kadar az engebelidir. Kuzeyde Niğde masifi ortalama 2000 metre yükseltide olup, yer yer 2700 metreye erişen tepelere sahiptir. Ancak yükselti kuzeyden güneye doğru azalır. Doğuda yer alan ve yüksekliği Demirkazık tepesi ile 3 734 metreyi bulan Aladağlar, Ecemiş fayı ile sınırlandırılmış olup, burada dik falezler oluşturulmuştur. İlin, volkanik kayalarla örtülmüş orta ve batı kesimleri, 1000-1200 metre yükseklikte olup, bu değer güneye doğru giderek artar ve başmakçı köyü civarında 1500 metreye erişir. Niğde ilinin önemli yükseltileri: Hurç dağı (2887 m),Karabel Tepe (2014 m), Evliya Tepe (2105 m), Atizi Tepe (2256 m), Aşığediği Tepe (2703 m), İt Ulumaz Tepe (2167 m), Göbekli Tepe (1512 M), Koyak Tepe (2396 m), Karlık Tepe (2299 m) dir.
Jeomorfolojik Görünüm : Yapısal şekiller bir bütün olarak değerlendirildiğinde dağlık alanlar ve ovalar alanlar olarak iki büyük birim ayırt edilir. Ovalık Alanlar: Niğde ilinin kuzeydoğusunda geniş yer kaplayan misli ovası ile, güneybatıda yer alan Bor ovası iki büyük birimi oluşturur. Her iki ova içinde Niğde merkezinin yer aldığı kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu bir depresyonla birbirine bağlanır. Tektonik çöküntü ile oluşan bu ovalar, önce volkanik alanlarda çıkan piroklastik materyallerle, sonradan dağlık alanlarda gelen alüvial dolgularla doldurularak alüvial dolgu ovaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Pleistosen’den itibaren akarsularca yarılan bu alanlar, dağlık alanların kenar kesimlerinde plato karakterini almıştır. Kenarlarında geniş alanlar boyunca uzanan birikinti koni ve yelpazeleri dikkat çekicidir.
Kuzeybatıda Melendiz dağı ve Göllüdağ ile çevrili olan Melendiz ovası, geriye aşınımla batıdan bölgeye sokulan Melendiz suyu ve kolları ile yarılarak boşaltılmış geniş bir düzlük alandır.
Diğer taraftan dağlık alanlar arasında akarsu vadileri boyunca uzanan akarsu boyu ovaları da görülmektedir. Güneyde Tabur dağı önlerinde bulunan Kılan ovası, doğuda Hanağzı, dere boyunca uzanan ova ile Kemerhisar güneyindeki Ovacık ovası başlıcalarıdır.
Akarsular :Bölgede dağlık alanların geniş yer kaplaması, yükselti nedeni ile yüksek değerlerde yağış alması bölgede sık bir akarsu ağının kuruluşuna neden olmuştur. Çoğunluğu mevsimlik olarak ilkbahar aylarında karların erimesi ile debilerinin yükseldiği bu akarsular volkanik alanlarda radyal sıradağlar üzerinde paralel drenaj karakterinde kısa boylu ve gür akışlıdırlar. Hasandağı, Melendiz dağı, Göllüdağ; güneyde Tabur dağı, doğuda Hurç dağı, Kösedilin dağı ve Pozantı dağı ile güneybatıda Hışır dağı, akarsuların sularını aldıkları ana dağıtım merkezlerini oluştururlar. Karasu deresi, Ecemiş suyu Uluırmak başlıca ana akarsuları oluşturur.KARASU: Aktaş yakınlarından doğarak, kuzey-güney doğrultusunda uzanırken Gümüşlerden Kerci deresini, Niğde şehir merkezini geçtikten sonra Uzantı dersini alır. Yeraltı ve kaynak suları ile beslenen Karasu Bor ovasında kaybolur. Üzerinde Akkaya barajı yer alır. ECEMİŞ SUYU: Kaynağını Aladağlardan alır. Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultusunda ilerlerken Çamardı yakınlarında içkuyu deresini alarak Yelatan güneyinde il sınırından çıkarak, Seyhan kolu Güngör deresine karışır. ULUIRMAK: Melendiz dağlarından doğduktan sonra Asmasız ve Ramat kısımlarından gelen kaynak sularıyla beslenir. Çiftlik ve Melendiz ovasını geçerek Ihlara vadisine ulaşır. Dağlık Alanlar Niğde’ye yüksek bir görünüm kazandıran yüksek dağlık ve tepelikleri oluşum ve gelişimleri itibarıyla üç grupta değerlendirebiliriz. a- Orta Torosları oluşturan ve Ecemiş koridoru ile birbirinden ayıran Bolkarlar ve Aladağlar sıradağları,
b- İç Anadolu volkanizması içinde önemli bir yere sahip olan parezit ve piroklastik konileriyle bir bütün oluşturan volkanik dağlar, c- Ovalık alanların ortasında yükselen flüvial erozyon ile çevresinin aşılandırılması sonucunda tek başına yüksek bir görünüm sunan farklı aşınma ile oluşmuş dağlar.
Göller: Niğde ili göller bakımından zengin olmamakla beraber oluşum ve gelişimleri birbirinden farklı göllere de sahiptir. Aladağlar ve Bolkar dağları üzerinde buzul aşınması ile oluşmuş sirk gölleri yer almaktadır. Akgöl, Alagöl, Çinigöl, Yedigöl, Karagöl başlıcalarıdır. Hasan dağı göllü dağ üzerinde volkanik krater gölleri yer alırken, Kuzeyde ki Narlı göl ise volkanik çöküntü Nar gölü olarak oluşmuştur. Volkanik menşeli bu göller, göl çanaklarına volkanik kayaçlardan oluşması nedeni ile acı su karakterindedir. Narlı göl yeraltından sıcak su kaynakları ile beslenmesi nedeni ile mineralce zengin suları acı bir göldür.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
Niğde'de kara iklimi görülür. Kara iklimi nedenleri ise; etrafının dağlarla çevrili olması, deniz seviyesinden 1200 m. yükseklik göstermesi, denizin bunaltıcı etkilerini ve denizden gelen rüzgarları alamaması, kuzeyden gelen soğuk rüzgarlara açık olmasındandır. Bu durumda Niğde'nin genel iklim özelliği; yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Yağışlara kar halinde kışın, yağmur halinde ilkbaharda rastlanmaktadır.
Sıcaklık ve Güneşlenme Niğde kuzey yarımkürenin orta kuşağında bulunmaktadır, en sıcak ay ortalaması Temmuz ayına, en soğuk ay ortalaması ise Ocak ayına rastlar. Gerek mevsimler arasındaki sıcaklık farkı, gerekse gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı kara iklimin en açık örneğidir.Bu durumda Niğde'de 16 yılda yapılan gözlemlere göre sıcaklık ortalaması 10 C dir. Tesbit edilen maksimum (En yüksek 37.7 C° dir) Temmuz ayına, Minimum (En düşük 21 C° dir.) Şubat ayına rastlar.
YAĞIŞLAR
Kış aylarında yüksek basıncın etkisiyle Niğde'de değişik bir yağış rejimi görülür. İlkbaharda yüksek basıncın etkisi altında ve batıdan gelen alçak basınç merkezleri Niğde'yi etkisi altında bırakır. İlkbaharın gelmesiyle gölgede sıcaklık derecesi yavaş yavaş yükselir. Yüksek basıncın hakimiyeti doğuya çekilir. Bu çekiliş ilkbaharda deprasyon yağışlarının meydana gelmesine sebep olur. Nisan, Mayıs ve Haziran'ın ilk yarılarına kadar sağanak halinde, bazen de sürekli yağış yapan şartları görülür. Niğde'de yağış ortalaması 0.9 mm. (Milimetre) dir. Yağış en fazla olduğu ay 78.5 mm ile Nisan, en az olduğu ay ise 0.2 mm ile Temmuz ayıdır.
NEMLİLİK
Niğde'de ortalama nisbi nem % 56’dır. Nemin en fazla olduğu ay % 80 ile Şubat, en düşük olduğu ay % 28 ile Ağustos ayıdır.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Yağışların azlığı sebebiyle ormanlık bölge azdır. Ormanlar Toroslar bölgesinde, Hasan ve Melendiz dağlarının yüksek yamaçlarında bulunur.
|