A-İLİN TARİHÇESİ
Antik ismi Nahita olan Niğde'nin tarihi ile ilgili ilk buluntular Neolitik Dönemden Bor Bahçeli Kasabası, Roma Havuzu yakınındaki Köşk Höyükten ve Bor Pınarbaşı Höyüğünden çıkartılan eserlerdir. Roma Döneminde Niğde Bölgesi, tarihinin en önemli konumlarından birini yaşamıştır. Bu dönemde antik ismi Tyana olan, bugünkü Kemerhisar Kasabası çevresinde yoğun bir yapılaşma görülür. Antik kent saraylarla mabetlerle, su kemerleriyle ve yerleşim birimleriyle oldukça büyük bir kent konumuna getirilmiştir. M.S 395 yılında Anadolu Bizans egemenliği altına girmiştir. Kapodakya Bölgesi 600'lü yıllarda Arap istilalarına sahne olmuştur. Tyana kenti büyük ölçüde yıkılmıştır. Bu dönemde korunma ve barınma amacıyla bölgede pek çok yer altı şehri oluşturulmuştur. En önemli eserlerden biri Gümüşler Kasabası yakınındaki Gümüşler Ören yeri ve Manastırıdır. Malazgirt Savaşının ardından 1166 yılında Niğde Bölgesi Türklerin eline geçmiştir. Anadolu Selçukluları ve özellikle Sultan l. Alaeddin Keykubat döneminde Niğde, önemli konumlarından birini daha yaşamış en önemli eserlerinden biri olan Alaeddin Camii ve Hüdavent Hatun Türbesi yaptırılmıştır. Kösedağ Savaşının ardından Niğde ve çevresi Moğalların Uç Beyliği olan İlhanlıların idaresine girmiştir. Niğde 1357 yılından itibaren Karamanoğulları Beyliğinin hâkimiyetine girmiştir. Akmedrese dönemin en önemli eseridir. 1471 yılında Niğde ve diğer bölgeler Fatih Sultan Mehmet tarafından, Karamanoğulları yenilgiye uğratılarak alınmıştır. Osmanlı döneminde Niğde, eski önemini büyük ölçüde yitirmiş, Cumhuriyetin ilanından sonra Niğde İl statüsüne kavuşmuştur.